Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Ahmet Batman - Korkma Kalbim (Kitap özeti)
Burdasın: Forum => Kitap => Ahmet Batman - Korkma Kalbim (Kitap özeti) |
|
FeedNick (şimdiye kadar 21 posta) |
Korkma Kalbim Ahmet Batman Ahmet Batman, 2013 yılında ilk kitabını çıkararak Türk edebiyatına kazandırılmış bir yazarımızdır. Yazarın ilk kitabı Soğuk Kahve 2013 yılında yayınlanırken aynı yıl içinde Sabah Uykum adlı kitabını da çıkararak en çok okunanlar listesinde üst sıralarda yer almıştır. Hemen ertesi yıl, 2014te Bana İkimizi Anlat adlı üçüncü kitabını da çıkararak yine üst sıralardaki yerini korumuştur. Ve yazarın en son çıkardığı kitabı Korkma Kalbim ise 2015 yılının son aylarında, raflardaki yerini almıştır. Şimdi ise Korkma Kalbimin özetine gelelim. Kitabın ana karakteri Burak. Kendisi yirmi sekiz yaşında, çok küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmiş, babasından kalan dairede yaşayan ve küçük bir kitapçı dükkânı olan bir gençtir; Hayatında çok az kişi vardır, aynı apartmanda yaşadığı birkaç insan haricinde pek de dostu yoktur. Bu insanlar Madam Eleni ve Üzeyir Amcadır. Tabii bir de karşı apartmanda yaşayan Başak adında bir arkadaşı vardır. Başak görme engellidir ve Burak da ona elinden geldiğince yardım etmeye çalışır. Ona kitaplar okur, birlikte deniz kıyısına giderler ya da Burak ona renkleri anlatmaya çalışır. Burakın bir de erkek kardeşi vardır: Buğra. İki kardeş çok zıt karakterlidir. Buğra, ağabeyinin yanı sıra İstanbulu hiç sevmez ve motosikletlere çok büyük bir tutku beslemektedir. Fakat bu tutku bir gün başına bela açar ve Buğra bir kaza geçirir. Yürüyemez hale gelir ve hafızasını kaybeder. Artık hayatta hiç kimsesi kalmamış olan Buğraya ağabeyi sahip çıkar, babalarından kalan dairede birlikte yaşamaya başlarlar ve Burak her geçen gün kardeşine geçmişi hatırlatmaya çalışır ama nafile. Burak, hayatında hep bir boşluk hissetmiştir; âşık olmaktan korkmuştur, daha doğrusu kalbinin kırılmasından. O yaşa kadar hiçbir kıza âşık olmamış ve aşkı tadıp tadamayacağı konusunda hep endişe duymuştur. Ta ki o güne kadar Yine bir gün her zamanki gibi kitapçı dükkânını açmaya gider ve o sabah dükkânına gelen kız Burakın başını döndürür. Kız bir derginin çok eski bir sayısını aramaktadır. Burak, kızın istediği dergi onun dükkânında olmamasına rağmen dergiyi bulacağına dair söz verir ve bu bahaneyle de kızın telefon numarasını alır. Kızın istediği derginin ise Büyükadada bir kitapçıda olduğunu öğrenir ve hemen Adaya telefon ederek çabucak yola koyulurlar. Dergiyi bulmalarına rağmen saat çok geç olmuştur ve İstanbula geri dönüş vapuru kalmamıştır; mecburen bir otelde kalmak zorundadırlar. Yine tesadüf odur ki, gittikleri otelde tek bir oda boştur ve mecburen aynı odada kalırlar. İşte Burak o akşam kıza gerçekten âşık olduğuna inanır. Fakat İstanbula döndükten hemen birkaç gün sonra, Burak ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Hayatı boyunca aşkı bulamamış, bulduğu zaman da bu haberi almış olduğu için kendini çok şanssız hisseder ama Adaya hiçbir şey söylemez. İlerleyen günlerde de aşklarının karşılıklı olduğunu öğrenirler ve tam anlamıyla bir ilişkiye atılırlar. Fakat Burak çok tedirgindir, kısa bir süre sonra öleceğini bildiği için ve Adayı geride bırakmak zorunda olduğu için kendini çok rahatsız hisseder. Bu rahatsız hissetmeler yüzünden aralarına defalarca soğukluk girer ama onları birbirinden koparamaz. Adanın ise hala hiçbir şeyden haberi yoktur. Ada bir gün Burakı evine davet ettiğinden ertesi gün de Burak Adayı evine davet eder. Ada geldiğinde Burak Adayı almak için aşağı iner fakat garip bir şey olur. Ada apartmanın kapısından girdiği gibi yakınlarda bakkal olup olmadığını sorar ve Burakın tüm ısrarlarına rağmen bakkala tek başına gitmek istediğini söyler. Ama Ada gider ve bir daha geri dönmez. Burak saatlerce Adayı bekler ama Ada yine dönmez. İşte o gün aralarında ciddi bir kopma olur. Burak günlerce Adayı arasa da Ada, telefonlara cevap vermez ve Burak son çareyi Adaya mektup yazmada bulur. Mektupta ona olan aşkından ve hastalığından bahseder, mektubu Adanın kapısının önüne bırakır. Buna rağmen Ada yine de Buraka bir geri dönüşte bulunmaz. Bunun üzerine Burak, hastalığından haberi olmayan kardeşine de durumu açar ve yakında öleceğini kardeşinin de bilmesini ister. O an garip bir olay gerçekleşir. Hafızasını kaybetmiş olan Buğra, ağabeyinin o sözleriyle her şeyi hatırlamaya başlar ve hafızası yerine gelir. Burak, üzüntü ve mutluluğu bir arada yaşamaktadır. Ada ise Burakın ona bıraktığı mektuba günler sonra ulaşmıştır ve derhal Burakı bulup onunla konuşmak ister. Fakat Burak artık Adadan uzaklaşmak ister ve onu daha fazla üzmek istemez. Ama Ada yanına geldiğinde Buraka her şeyi anlatacaktır. Neden evine geldiğinde aniden ortadan kaybolduğunu, neden o zamandan sonra telefonlarını açmadığını Buğranın motosiklet kazasında arkasında bir arkadaşı vardır ve bu arkadaşı Adadır. Ada, Burakın evine gelene kadar Buğra ile Burakın kardeş olduklarını bilmiyordur ve öğrendiğinde ise o yaşanan zor zamanlar aklına gelir. İşte bu yüzden aniden Burakın yanından uzaklaşmıştır ve kendini suçlu hissettiği için de Burakın telefonlarına cevap vermemiştir. O gün Ada ile Burak her şeyi en başından konuşurlar ve evlenme kararı alırlar; çok beklemeden de evlenirler. Ama Burak hala Adayı yalnız bırakma konusunda çekinmektedir. Çünkü tedavisi git gide kötüye ilerliyordur. Öyle ki, düşünülen gibi de olur. Burak, Ada ile çıktıkları balayında ardından bir mektup bırakarak sonsuzluk uykusuna dalar. Özet yazarı: Handenur DURALI #alinti |
Cevapla:
Bütün konular: 10
Bütün postalar: 30
Bütün kullanıcılar: 6
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse